Ramazan Bayramı’nda beslenme önerileri! Bu 6 altın kurala dikkat edin
Ramazan ayında günlük öğün sayısının azalması ve beslenme düzeninin değişmesi nedeniyle insanlar bayramda daha ruhen yemek yeme eğilimindedir. Ramazan döneminde önerilen sağlıklı ve dengeli beslenmeye dikkat edilmemesi, oruç tutanlarda sıvı ve lif (posa) alımının azalmasına ve metabolik dengesizliklere yol açar.
Bu nedenle Ramazan ayının bitmesiyle birlikte değişen beslenme alışkanlıklarının eski sisteme döndürülmesi için yavaş ve istikrarlı bir geçiş yapılmalıdır. Tam bir ay oruç tutarsanız, 2 öğün yemek yerseniz ve tatilde çok fazla yemek yemezseniz, sorun yaratabilir. İstanbul Rumeli Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Gör. Zeynep Güler Yenipınar, ramazan sonrası nasıl beslenmesi gerektiği konusunda bilgi verdi.
1. Bayram sabahı sağlıklı kahvaltı yapın
Ramazan ayı boyunca öğün sayısı azaldığı için özellikle bayram kahvaltıları ziyafete dönüşüyor. Tatil sabahınızı börek, kek, çörek gibi karbonhidrat ağırlıklı bir öğüne dönüştürmek yerine yumurta, peynir, zeytin, ceviz, mevsim yeşillikleri ve tam tahıllı ekmekten oluşan klasik bir Türk kahvaltısı yapmanız, metabolizmanızın canlanmasına yardımcı olacaktır. uzun süre yavaş. Bayram ziyaretlerinde klasik bir tatlı ikramı olacağı gibi kahvaltıda şeker, bal vb. Tatlı yiyecekler tüketmemek, az tuzlu peynir ve haşlanmış yumurta tercih etmek faydalı olacaktır.
2. Öğün ortasında sağlıksız atıştırmalıklardan kaçının
Ramazan ayı boyunca azalan öğün sayısını, bayram ve bayram sonrası günlük beslenme programına orta öğünleri ekleyerek artırmak, yavaşlayan metabolizmanın hızını artıracaktır. Orta öğünlere dikkat edilmeli; Yağsız süt, fındık, badem veya meyve/kurutulmuş meyve gibi yağlı tohumlar yenerek metabolizma hızlandırılmalıdır. Ara öğünlerde sağlıksız atıştırmalıklardan kaçınılmalıdır. Bu tür atıştırmalıklar vücudu zorlayabilir ve sindirim sorunlarına neden olabilir.
3. Tatlılara hakim olun
Ramazan Bayramı’nda yapılan yanlışlardan biri de hamur işlerini, şerbetli tatlıları, çikolata ve şekerlemeleri çok fazla tüketmek. Glisemik indeksi yüksek olan bu besinler kan şekerinizin hızlı ve ani yükselişlerine ve ardından hızla düşmesine neden olarak kan şekerinde dengesizliklere yol açar ve diyabet kalp krizi gibi kronik hastalıklara davetiye çıkarır. Ayrıca vücuda alınan fazla şeker yağ olarak depolanacak ve bu da gözle görülür bir kilo alımına neden olacaktır. Bu nedenle tatlı tercihi şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar için kullanılmalıdır.
4. Lifli gıdaların tüketimini artırın
Kızartma veya ağır yemekler yerine ızgara, buğulama ve haşlama yemekler tercih edilmelidir. Tam tahıllı veya çavdar ekmeğini tercih ederek uzun süre tok hissetmenizi sağlayabilirsiniz. Ramazan ayında bozulan bağırsak sisteminizi sağlamak için bayramda lifli (posalı) besinlere ağırlık verin. Lif (posa) tüketiminizi artırmak için; Baklagiller, sebze ve meyveler, kepeği ayrılmamış tahılları tüketebilirsiniz. Pirinç pilavı yerine yemeklerinizin yanında hazırlayacaksanız bulgur pilavı ya da esmer pirinçten yapılan pilavı tercih edebilirsiniz. Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir.
5. Fiziksel aktiviteyi ihmal etmeyin
Tatilde alınan güç ile tüketilen gücün istikrarını sağlamak için en azından yürüyüş ve spor faaliyetleri için fırsat yaratılmalıdır. Fiziksel aktivite yapmak, yavaşlayan metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olacaktır. Fiziksel aktivitenin kan şekerini ve kolesterolü düşürmeye, kilo vermeye ve bağırsak hareketlerini artırmaya yardımcı olduğu unutulmamalıdır.
6. Çay ve kahvenin ölçüsüne dikkat edin
Çay ve kahvenin içerdiği kafeinin fazla tüketilmesi vücutta idrar söktürücü etki yaratarak sıvı elektrolitlerin kaybına neden olur. Bu nedenle günlük çay ve kahve tüketimini 2-3 fincanı aşmamak ve kaybı önlemek için günde en az 2,5 litre su tüketmek gerekiyor.